Sola Scriptura
Sadece ve Yalnızca Kutsal Kitap
Sadece Kutsal Kitap’ın en üst yetkiye sahip olması Reform’un ‘Resmi Prensibi’ idi. 1521 yılında Martin Luther’ın Diet of Worm’taki tarihi sorgulamasında, yüreğinin Tanrı’nın Sözüyle tutsak edildiğini şöyle ifade etti, “Kutsal Yazıların tanıklığına yenilmedikten sonra veya kanıtlayıcı nedenler olmadıkça – sıkça hata yaptıklarından ve çeliştiklerinden dolayı ne Papa’ya ne de Konsillere inanıyorum – kanıt olarak sunduğum Kutsal Yazı metinleri tarafından vicdanım Tanrı’nın Sözüyle tutsak edildi.” Benzer olarak, Belgic İman Açıklaması şöyle yazar, “Kutsal Yazıların tamamen Tanrı’nın isteğini içerdiğine inanıyoruz ve insanın kurtuluşa inanması için gerekli, yeterli herşey orada öğretilmektedir…Ne kadar kutsal yaşamış olursa olsun, ne herhangi bir insanın yazılarını Kutsal Yazılarla karşılaştırabiliriz, ne gelenekleri veya çoğunluğu, ne eskiliği, ne başarılı insanları veya başarı sayılarını, ne konsilleri, ne bildirileri ne de çıkarılmış yasaları Tanrı’nın gerçeği ile eş değerde tutarız. Bundan dolayı, tüm yüreğimizle bu yanılmaz kuralla aynı fikirde olmayan herşeyi reddederiz.” (VII).
Kutsal Yazıların söylediği gibi,
Gözlerimi aç, Yasandaki harikaları göreyim Kutsal tapınağına doğru eğilir, Adına şükrederim, Sevgin, sadakatin için, Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun… Sense öğrendiğin ve güvendiğin ilkelere bağlı kal. Çünkü bunları kimlerden öğrendiğini biliyorsun. Mesih İsa’ya iman aracılığıyla seni bilge kılıp kurtuluşa kavuşturacak güçte olan Kutsal Yazılar’ı da çocukluğundan beri biliyorsun. Kutsal Yazılar’ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.
(Mezmur 119:18; Mezmur 138:2; 2. Tim. 3:14-17)
Soli Deo Gloria
Sadece ve Yalnızca Tanrı’nın Görkemi
Reform, Kutsal Yazılar’da Tanrı’nın Hakimiyeti (İlahi takdiri)’nin inanlının yaşamının her alanında olduğu yeniden hatırlattı. Tüm yaşam Tanrı’nın Görkemi için yaşanmalıdır. Westminster Kısa İlmihali şöyle sorar: “İnsanın varlığının en baş amacı nedir? İnsanın varlığının en baş amacı, Tanrı’yı yüceltmek ve sonsuza dek O’ndan zevk almaktır.” Bu büyük ve herşeyi tüketen amaç, 16. ve 17.yy’dakiler tarafından Tanrı Sözüyle kiliseyi reform etmek isteyenler tarafından vurgulandı. Roma Kilisesinin ‘dinsel/kutsal yaşam’ ile ‘dünyasal yaşam’ arasındaki ayrılığı manastır ile bölünmüş yaşamın tersine, reformcular tüm yaşamımızın Mesih’in Efendiliği/Rabliği altında yaşaması gerektiğini gördüler. Hristiyan’ın her işi Tanrı’nın yüceliği için kutsal kılınmalıdır.
Kutsal Yazıların söylediği gibi,
Özet olarak, her ne yer ve içerseniz, her ne yaparsanız, her şeyi Tanrı’nın yüceliği için yapın; Konuşan, Tanrı’nın sözlerini iletir gibi konuşsun. Diğerlerine hizmet eden, Tanrı’nın verdiği güçle hizmet etsin. Öyle ki, İsa Mesih’in aracılığıyla Tanrı her şeyde yüceltilsin. Yücelik ve kudret sonsuzlara dek Mesih’indir. Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmış olan ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı’nın hizmetinde kâhinler yapan Mesih’in olsun. Öte yandan Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in lütfunda ve O’nu tanımakta ilerleyin. Övgü, yücelik ve bilgelik,şükran ve saygı, güç ve kudret,sonsuzlara dek Tanrımızın olsun..Her şeyin kaynağı O’dur; her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için var oldu. Sonsuza dek O’na yücelik olsun Amin.
(1.Korintliler 10:31; 1.Petrus 4:11; Esinleme 1:6; 2.Petrus 3:18; Efesliler 3:21; Esinleme 7:12; Romalılar 11:36)
Solus Christus
Sadece ve Yalnızca Mesih’in İşi Aracılığıyla Kurtuluş
Reform, kiliseyi Tanrı ve insan arasındaki tek aracı olan Mesih’teki imana geri çağırdı. Roma Kilisesi ‘Araf vardır ve canlar orada sadık olanların dualarının yardımını alana dek tutulur’ ve ‘Azizlere büyük saygı duyulmalı ve onların yardımı dilenmelidir‘; ‘Azizlerin taşıdıkları veya kullandıkları nesnelere dua edilmeli ve onlardan yardım dilenmeli’ görüşlerine inanmaktayken, — reformcular Kurtuluşun sadece Mesih’in işi olduğunu öğrettiler. John Calvin’in Institutes of the Christian Religion’da söylediği gibi, “Mesih adımı attı, cezayı ve günahkarlar için olan yargıyı kendi üzerine aldı. Kendi kanıyla Tanrı’yla kendilerini düşman yapan günahların uğruna kendini kefaret olarak verdi ve böylece Tanrı’yı hoşnut etti….tanrısal destek ve baba sevgisi için biz sadece Mesih’e bakıyoruz. Bunun gibi Heidelberg Katekizminde, 30’uncu soru şunu sorar, “Kendilerinde, azizlerde ve başka yerlerde kurtuluş ve güvence arayanlar tek kurtarıcı İsa’ya gerçekten inanıyorlar mı? Hayır. Ona ait olmaktan övünseler bile tek Kurtarıcıyı işleriyle inkar ederler ya İsa mükemmel bir kurtarıcı değildir yada gerçek imanda bu Kurtarıcıyı kabul edenler kurtuluşları için gerekeni O’nda bulurlar.”
Kutsal Yazıların söylediği gibi,
Çünkü tek bir Tanrı ve Tanrı ile insanlar arasında tek bir Aracı vardır. Bu da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır. Uygun zamanda verilmiş olan tanıklık budur.. O bizi karanlığın hükümranlığından kurtarıp sevgili Oğlunun egemenliğine aktardı. O’nda kurtuluşa, günahlarımızın bağışına sahibiz. Görünmez Tanrı’nın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur. Nitekim gökte ve yeryüzünde, görünen ve görünmeyen şeyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler ve hükümranlıklar, her şey O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratılmıştır. Her şeyden önce var olan O’dur ve her şey varlığını O’nda sürdürmektedir. Bedenin, yani inanlılar topluluğunun başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur.
(1.Timoteyus 2:5-6; Koloseliler 1:13-18)
Sola Gratia
Sadece ve Yalnızca Lütufla Kurtuluş
Reformun odak noktası lütufla kurtuluştu. Roma Kilisesi Komünyonu, “Tanrı’yı yatıştıran gerçek kurbanlar” ve Komünyonun (Şarap ve Ekmek alınması) “Tanrının bizi lütfuyla ve pişmanlık hediyesi ile hatalarımızı ve hatta büyük günahlarımızı görmezden gelmesi’ olduğunu öğretti – reformcular iman aracılığıyla, lütufla kurtuluşu anlatan Kutsal Kitaba dayalı öğretişe döndüler. Tanrı’nın karşısındaki doğruluğumuz lütuf aracılığıyla Rabbimiz Mesih İsa’nın çarmıhtaki işiyle bize aktarıldı. Roma tarafından öğretilen sevap kazanmak (kendi kendini kurtuluşa hak kazandırmak) öğretişinin tersine, sola gratia ve buna eşlik eden tamamen (radikal) bozulmuşluk, koşulsuz seçim, amaçlı kefaret ve kutsalların sona dek dayanması öğretişleri de tüm reformcular tarafından Protestan Akımı boyunca vaaz edildi. 1689’daki Baptist İman Açıklamasına göre, “Mesih itaati ve ölümüyle, aklanmış olanların tüm borçlarını iptal etti; ve çarmıhtaki kendi kurbanlık kanı aracılığıyla, onlar için olan cezanın altında kaldı; gerçek, geçerli ve tamamen Tanrı’yı tatmin edecek şekilde insanlar uğruna Tanrı’nın adaletini üzerine aldı…onların aklanışı sadece karşılıksız lütufdur ve Tanrı’nın eksiksiz adaleti ve zengin lütfu günahkarların aklanışında yüceltildi.”
Kutsal Yazıların söylediği gibi,
Bizi Mesih’te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış olan Rabbimiz İsa Mesih’in Babası Tanrı’ya övgüler olsun. O, kendi önünde, sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih’te seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca, İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle ki, sevgili Oğlunda bize bağışladığı yüce lütfu övülsün. Tüm bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı kendi lütfunun zenginliği sayesinde, Mesih’in kanının aracılığıyla Mesih’te kurtuluşa, suçlarımızın bağışına sahibiz.
(Efesliler 1:3-8)
Sola Fide
Sadece ve Yalnızca İman ile Aklanma
Reformun ‘Gerekli Prensibi’ sadece ve yalnızca iman ile aklanmaydı. Westminster İman Açıklamasının söylediği gibi, “İman, böylece Mesih’in ve O’nun doğruluğunu almak ve dayanmak, aklanmak için tek gerekli olan şeydir: fakat kişinin aklanması tek kazanılan şey değildir, onu başka kurtaran lütuf takip eder ve bu ölü bir iman değildir fakat sevgiyle işleyen imandır.” Genevan İman Açıklaması yaşamakta olanların aklanmışlar için gerekli imanı şöyle işaret etti, “Tanrı’nın iyiliğinin büyük ve zengin hazinelerine sahip olmanın ayrıcalıklı yolunun, iman aracılığıyla olduğunu beyan ediyoruz; yüreğimizdeki eminlikle ve güvenle söyleyebiliyoruz ki, müjdenin vaatlarine inanıyor, ve Baba tarafından bize verilen ve Tanrı’nın Sözüyle açıklanan İsa Mesih’i kabul ediyoruz (Genevan 11).
Kutsal Yazıların söylediği gibi,
Örneğin, «İbrahim Tanrı’ya iman etti ve böylece aklanmış sayıldı.» Öyleyse şunu bilin ki, İbrahim’in gerçek oğulları iman edenlerdir. Kutsal Yazı, Tanrı’nın diğer ulusları imanlarına göre aklayacağını önceden görerek İbrahim’e, «Bütün uluslar senin aracılığınla kutsanacaktır» müjdesini önceden verdi. 9Böylece iman edenler, iman etmiş olan İbrahim’le birlikte kutsanırlar.
Yasa’nın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır: «Yasa kitabında yazılı olan her şeyi sürekli yerine getirmeyen her insan lanetlidir.» Açıktır ki, hiç kimse Tanrı katında Yasa’yla aklanmaz. Çünkü «imanla aklanan insan yaşayacaktır.».”
(Galatyalılar 3:6-11)